KAMUOYU DUYURUSU
“AYASOFYA KÜLTÜR DEĞERİ” ÜZERİNE MİMARCA BİR YAKLAŞIM
Bazı ülkelerin mimarlık meslek yasaları “mimarlık kültürün ifadesidir” diye başlar.
Biz mimarlar da “Ayasofya” (Azize Sofya) binasına bu bakışla yaklaşıyoruz.
Mimarlık tarihinin yurdumuzdaki en önemli yapısına kimimiz bir “ecdâd yadigârı cami” kimimiz “Osmanlı’nın ve İslâm’ın fetih sembolü”, kimimiz bir “dünya mirası” (UNESCO tescilli) bir evrensel kültürel miras gözü ile bakıyoruz.
Her üç bakış da bakan göz açısından saygındır. Biz de hepsine saygı duyuyoruz.
Bizce “Mimarlık kültürün ifadesidir” evrensel “önermesi” “dünya mirası gözü ile” bakılmayı öncelikli kılmaktadır. Çünkü “Kültür” bütün insanlığın ortak değeridir. Cumhuriyetin, Atatürk’ün de bakış açısı bu evrensel boyutta olmuştur. Bu bakış açısı, bize göre, Cumhuriyet’in de mirasıdır. Onun ruhunu içerir.
Bu anlayış, aydınlanma çağında yeşermeden önce, insanlık pek çok başka dinin, kültürün kutsallarını kendi kutsallarına çevirerek kullanmıştır. Artık ikinci dünya savaşından sonra gelişen evrensel kültür ve insanlık bilinci ile bu son bulmuştur. Atatürk bunu da herkesten önce görerek hemen birinci dünya savaşından sonra evrensel kültür bilinci ile davranmıştır. Artık, dünyada pek çok inancı değişik ülkede, sinagog, kilise, cami, “insanlığın ortak kültür değeri” olarak korunmaktadır. Bazı istisnalar olsa da kötü örneğin örnek olmadığını biliyoruz.
Bu bağlamda biz mimarlar “Azize Sofya” binasının uygar, ileri kültür anlayışı ile Cumhuriyetimizin bütün dünyaya öncü olduğu ve giderek bütün ülkelerin benimsediği şekilde “dünya mirası” olarak korunmasından ve bugüne kadar onlarca yıldır süregelmiş olduğu şekil ile ibadete, ezana, açık kalmasından yana olduğumuzu, kamu oyuna duyurmayı çağdaş bir aydın görevi biliyoruz.
İZMİR SERBEST MİMARLAR DERNEĞİ
YÖNETİM KURULU