KALEBODUR ÜRÜNLERİYLE TASARLANAN 'BEKLENMEDİK TEPE' LONDRA'DA SERGİLENMEYE BAŞLANDI
Royal Academy of Arts'ın yeni dış mekan enstalasyonunda Kalebodur imzası
Türk Seramik Tanıtım Grubu Turkishceramics ve İngiltere'nin en önemli sanat kuruluşlarından Royal Academy of Arts tarafından seçilen, tamamı seramikten yapılmış Beklenmedik Tepe (Unexpected Hill) enstalasyonu, 2 Temmuz'da ziyarete açıldı. Seramiklerin olağandışı ve yaratıcı bir şekilde kullanıldığı Beklenmedik Tepe'de, dünyanın en hafif, en ince ve en büyük boyutlu seramiklerinden Kalebodur Kalesinterflex kullanıldı.
Türkiye seramik endüstrisinin uluslararası alanlarda temsiliyetini ve endüstriyel kabiliyetleri ile tasarım varlığını tanıtmak amacı ile organizasyonlar geliştiren Türk Seramik Tanıtım Grubu Turkishceramics, İngiltere'nin en önemli sanat kuruluşlarından biri sayılan Royal Academy of Arts ile imzaladığı işbirliği anlaşması çerçevesinde ilk etkinliğini RA Commission Sergisi ile gerçekleştirdi. Royal Academy Burlington Gardens binasının girişinde, Kalebodur markasının Kalesinterlex ürünlerinin kullanılarak tasarlandığı ve jürinin seçimiyle belirlenmiş mimari tasarım sergisi 'Beklenmedik Tepe', Eylül ayının sonuna kadar ziyaretçilere açık olacak.
Turkishceramics ve Royal Academy of Arts tarafından seçilen SO? Mimarlık ve Fikriyat'ın tasarladığı, tamamı seramikten yapılmış kentsel müdahale niteliğindeki Beklenmedik Tepe enstalasyonu; aralarında OS31, Bureau de Change ve Scott Whitby Studio'nun da bulunduğu gelecek vadeden mimarlık firmaları arasında yapılan bir tasarım yarışması sonucunda seçildi. Jüri, SO? Mimarlık ve Fikriyat'ın Beklenmedik Tepe enstalasyonu ile binanın ötesine taşan ve çevresindeki bölgelere kadar uzanan halka açık bir yer olarak planladığı tasarımdan ve seramiklerin olağandışı ve yaratıcı bir şekilde kullanımından çok etkilendi.
Tasarım, doğası gereği iki boyutlu olan ve genellikle dekoratif bir unsur olarak kullanılan bir malzemenin, kamu kullanımına açık üç boyutlu bir yapı yaratabileceğini gösteriyor. Beklenmedik Tepe Burlington Gardens'ın hem 19. Yüzyıla özgü görünümüyle iletişim kurarken hem de girişindeki boş alanı yeni bir mekana dönüştürüyor.
Beklenmedik Tepe'de kullanılan geometrik şekillerin tarih boyunca kullanılan iki boyutlu seramik model ve desenlerden ilham alınarak elde edildiğini belirten SO? Mimarlık ve Fikriyat'ın kurucularından Sevince Bayrak, "Üç boyutlu bir form yaratmak için üçgenlerin geometrik modellerini değiştirdik. Örneğin iki boyutlu bir objeyi üç boyutlu bir alana dönüştürmek için geometriyi kullanmamız konusunda Mukarnas formunun prensipleri bize yardımcı oldu ve bir tepe, yani üç boyutlu bir yapının en yüksek noktasını ziyaretçilerinden içinden geçebilecekleri bir tünel olarak yarattık. Mukarnas, geleneksel İslam mimarisinde kullanılan ve seramiklerin radyal simetriye uygun olarak kullanılmasını sağlayan dekoratif bir bezeme türüdür. Geometrik sütunlar, halen dünyadaki en hafif seramik olarak bilinen karolarla kaplanırken, yarı saydam seramikler mekânı aydınlatarak, ziyaretçilerin akşam saatlerinde de Mayfair ve çevresinin keyfini çıkarmalarını sağlayacak" dedi.
Sevince Bayrak, Kalebodur markasının yenilikçi ürünü Kalesinterflex'in projede kullanmaya nasıl karar verildiğini ise şöyle açıkladı: "Yüksekliği 10 cm ile 280 cm arasında değişen 243 adet üçgen prizmadan oluşan tasarımın, derzlerle bölünmüş yüzeyler yerine yekpare seramiklerden oluşmasını istedik. Hem prizmaların tekil elemanlar olarak algılanması, hem de bu elemanların birleşip tepeyi oluşturması için tasarımın en küçük birimi üçgenin bir yüzeyi olmalıydı; o yüzeyi tekrar daha küçük boyutlu karolarla bölmek istemedik. Turkishceramics portfolyosunda bunu sağlayabilecek en büyük ebatlı karolar, 1x3 metre boyutları ile Kalesinterflex olduğu için bu malzemeyi kullandık."
KALESİNTERFLEX
Türkiye'ye bugüne kadar birçok inovatif ürün hediye eden Kalebodur, seramik sektörüne büyük bir heyecan getiren yenilikçi ürünü Kalesinterflex ile mimarlara inanılmaz bir yaratıcılık imkanı sağlıyor. Türkiye'de üretilen en büyük, en esnek ve en ince porselen seramik Kalesinterflex, 1x3 metrelik ebadı, 3 ve 5 mm'lik inceliği sayesinde 11 yıl bolunca mimariye özgürlük kazandırdı. Kalebodur'un uzmanlığı ile üretilen Kalesinterflex, yaşam alanlarının en çok tercih edilen mimari ürünü oldu.
Kalesinterflex ile tek bir karoda zemin, duvar ve cephe uygulamalarında geniş alanların kaplanmasına imkan verildi. Kalesinterflex; hafifliği sayesinde diğer seramiklerin üçte biri oranında olan ağırlığıyla binaya binen yükü azaltıyor. Üretim aşamasında standart olarak yüzeyde uygulanan nanokompozit kaplama ile Kalesinterflex, antibakteriyel özellik kazanıyor. Kalesinterflex su-itici, yağ-itici, anti-grafiti ve fotokatalitik olma özellikleriyle kolay temizleniyor, leke tutmuyor. Yıllar içerisinde rengi solmuyor, yüzey düzgünlüğü bozulmuyor. Antibakteriyel ve kimyasallara dayanımı sayesinde de iç mekanda; hatta laboratuvarlarda bile kullanılabiliyor. Kolay işlenebilme, çizilmeye dayanıklılık, ısıya dayanıklılık özellikleri ve büyük ebatlı yapısıyla da mobilya sektöründe kullanılma imkanı veriyor.
Çevreye karşı duyarlı bir teknoloji ürünü olan Kalesinterflex, aynı zamanda Ecospecifer belgesine sahip. Geleneksel seramik üretim süreçleriyle karşılaştırıldığında gaz ve toz emisyonu 20 kat, CO2 emisyonu ise bin kat daha az olan Kalesinterflex, aynı hammaddeyle dört kat daha fazla zemin kaplıyor. Bir metrekare Kalesinterflex üretmek için sadece 8 litre suya ihtiyaç varken bir metrekare standart karo üretiminde 50 litre suya ihtiyaç duyuluyor. Standart karoya göre enerji tüketimi üç kat, elektrik tüketimi ise dört kat daha düşük olan Kalesinterflex'in çevreye yaydığı karbon emisyonu, geleneksel seramik üretimine göre bin kat daha az. Kalesinterflex, getirdiği tüm bu avantajlar dolayısıyla birçok önemli referans projede tercih edilen güvenilir bir ürün olarak öne çıkıyor.